Avarlar, 6. yüzyılın ortalarından 9. yüzyılın başlarına kadar Orta ve Doğu Avrupa'da hüküm süren bir halktı. Kökenleri ve dilleri hala tartışmalı olsa da, Avarların Orta Asya kökenli olduğu ve göç yoluyla Avrupa'ya geldiği düşünülmektedir. Avrupa'ya gelişleri, bölgedeki siyasi ve askeri dengeleri önemli ölçüde değiştirmiş ve çeşitli halklar üzerinde etkili olmuştur.
Avarların kökenleri, tarih boyunca yoğun tartışmalara konu olmuştur. Başlıca teoriler şunlardır:
Avarlar, 6. yüzyılın ortalarında (yaklaşık 550'ler) Doğu Avrupa'ya ulaştılar. İlk olarak Karadeniz'in kuzeyindeki steplerde belirdiler ve kısa sürede bölgedeki diğer halklar üzerinde baskı kurmaya başladılar. Avarlar, güçlü bir askeri güce sahipti ve savaşçı yetenekleriyle tanınıyorlardı.
Avarlar, 567 yılında Gepidler Krallığı'nı yıkarak bölgedeki hakimiyetlerini pekiştirdiler. Daha sonra, Pannonian Ovası'na yerleştiler ve burada bir hanlık kurdular. Bu bölge, Avarların Avrupa'daki merkezi üssü haline geldi.
Avar Hanlığı, 6. yüzyılın sonlarından 8. yüzyılın sonlarına kadar Orta ve Doğu Avrupa'da önemli bir siyasi güçtü. Hanlık, günümüz Macaristan, Slovakya, Avusturya, Romanya ve Sırbistan topraklarının bir kısmını kapsıyordu.
Avarlar, bölgedeki diğer halklar üzerinde baskı kurarak haraç topladılar ve askeri seferler düzenlediler. Özellikle Bizans İmparatorluğu ile sık sık çatıştılar ve Balkanlar'a yönelik akınlar düzenlediler. İstanbul'u kuşattıkları bile olmuştur.
Avar Hanlığı'nın sosyal yapısı hakkında kesin bilgiler olmasa da, askeri bir aristokrasiye dayalı olduğu düşünülmektedir. Avar toplumu, savaşçı sınıfı ve yönetici elitler tarafından yönetiliyordu. Köylüler ve zanaatkarlar, ekonomik faaliyetleri yürütüyorlardı.
Avar kültürü, Orta Asya ve Avrupa etkilerinin bir karışımını yansıtıyordu. Avarlar, göçebe yaşam tarzını benimsemişlerdi ve at yetiştiriciliği ve hayvancılıkla uğraşıyorlardı.
Avar sanatı, metal işçiliği ve kuyumculukta öne çıkıyordu. Avarlara ait mezarlarda bulunan altın ve gümüş takılar, silahlar ve diğer eşyalar, bu halkın sanatsal yeteneklerini göstermektedir. Avarlar, aynı zamanda müzik ve dansa da önem veriyorlardı.
Avarların dini inançları hakkında kesin bilgiler olmasa da, pagan inançlarına sahip oldukları ve zamanla Hristiyanlığı benimsemeye başladıkları düşünülmektedir.
Avar Hanlığı, 8. yüzyılın sonlarından itibaren zayıflamaya başladı. İç çekişmeler, dış saldırılar ve ekonomik sorunlar, hanlığın gücünü azalttı.
Frank Kralı Büyük Şarlman, 788 yılında Avarlara karşı bir sefer düzenledi ve Avar topraklarının bir kısmını ele geçirdi. Daha sonra, Bulgarlar da Avarlara karşı saldırılar başlattılar ve Avar Hanlığı'nın zayıflamasına katkıda bulundular.
Avar Hanlığı, 9. yüzyılın başlarında tamamen yıkıldı. Avarların bir kısmı, Frank ve Bulgar egemenliği altına girdi. Bir kısmı ise diğer halklarla karışarak asimile oldu.
Avarlar, Orta ve Doğu Avrupa tarihinde önemli bir rol oynamışlardır. Avrupa'daki siyasi ve askeri dengeleri değiştirmişler ve bölgedeki diğer halklar üzerinde etkili olmuşlardır.
Avarların kültürel mirası, arkeolojik buluntular ve tarihi kaynaklar aracılığıyla günümüze kadar ulaşmıştır. Avar sanatının örnekleri, müzelerde sergilenmekte ve Avarların tarihi, araştırmacılar tarafından incelenmektedir.
Avarların kökenleri, dilleri ve kültürleri hala tartışmalı olsa da, bu halkın Avrupa tarihinde bıraktığı izler inkar edilemez.